Dijital Dünyada Kontrolü Geri Kazanmak

Sosyal medya, günlük yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ancak, platformların algoritmaları sayesinde neyi gördüğümüz, nasıl hissettiğimiz ve hatta neye inandığımız büyük ölçüde şekillendiriliyor. İşte tam da bu noktada “Free Our Feeds” hareketi devreye giriyor.

“Free Our Feeds” (Beslemelerimizi Serbest Bırakın) hareketi, kullanıcıların sosyal medya akışlarında daha fazla kontrol sahibi olmasını savunan bir girişimdir. Bu hareket, algoritmaların kullanıcı deneyimini yönlendirme biçimine dikkat çekerek, bireylerin içeriklerini kendi tercihlerine göre düzenleyebilmelerini amaçlıyor.

Sosyal medya platformları, genellikle etkileşimi artırmaya yönelik içerikleri öne çıkarır. Bu, bazen yanlış bilgilendirme, aşırı tüketim kültürü ve duygusal manipülasyon gibi olumsuz sonuçlara yol açabilir. “Free Our Feeds”, kullanıcıların kendi akışlarını belirleyebilmelerini ve içerik keşiflerinde daha özgür olmalarını sağlamak için farkındalık yaratıyor.

Milyonerler sosyal medyamızdan çıksın! Sosyal medya platformlarının milyarderlerin kontrolünden kurtarılmasını hedefleyen “Free Our Feeds” hareketi, merkeziyetsiz ve açık standartlara dayalı bir sosyal medya ekosistemi inşa etmeyi amaçlıyor. Hareket, sosyal medya platformlarının büyük sermayeler tarafından yönlendirilmesini eleştirerek, kullanıcıların daha özgür ve bağımsız bir dijital deneyim yaşamasını savunuyor.

Teknoloji dünyasındaki eleştirmenler ve dijital hak savunucuları, yıllardır sosyal medya platformlarının manipülatif doğasına dikkat çekiyor. “Free Our Feeds” hareketi, özellikle markaların ve içerik üreticilerinin sürekli olarak algoritmalara uyum sağlamak zorunda kalmasını ve kullanıcıların gerçekten görmek istedikleri içeriklere ulaşamamalarını eleştiriyor.

Bu noktada, iletişim kuramcıları Marshall McLuhan ve Jürgen Habermas’ın görüşleri öne çıkıyor. McLuhan’ın “Araç mesajdır” (The Medium is the Message) tezi, sosyal medya platformlarının yalnızca içerik taşıyıcıları olmadığını, aynı zamanda tüketici algısını da değiştiren araçlar olduğunu vurgular. McLuhan’ın perspektifine göre, algoritmalar kullanıcıların dünyayı algılama biçimlerini doğrudan etkileyerek sosyal medya ekosisteminde bir hegemonya oluşturur.

Öte yandan Habermas, kamusal alan teorisiyle sosyal medyanın demokratik iletişim açısından bir fırsat sunduğunu ancak ticarileşme nedeniyle bu alanın bozulduğunu savunur. “Free Our Feeds” hareketi, Habermas’ın ele aldığı şekilde, sosyal medyanın büyük sermaye gruplarının çıkarlarına hizmet eden bir yapıdan sıyrılarak, bireylerin özgürce bilgiye erişebileceği ve kamusal tartışmalara katılabileceği bir platform olmasını hedefler.

Algoritmik kontrolü sorgulamak: Kullanıcıların sadece algoritmaların belirlediği içerikleri tüketmek zorunda kalmamasını sağlamak. Daha şeffaf sosyal medya deneyimi: Platformların algoritmalarını daha açık hale getirmesi için baskı oluşturmak. Kullanıcılara daha fazla özgürlük sağlamak: İnsanların kendi akışlarını düzenleyebilmeleri ve görmek istedikleri içerikleri daha kolay seçebilmeleri. Merkeziyetsiz sosyal medya yapısını teşvik etmek: Büyük teknoloji şirketlerinin tekelinden çıkıp, kullanıcıların yönettiği açık standartlara dayalı platformların yaygınlaşmasını desteklemek.

“Free Our Feeds” hareketi, hem kullanıcılar hem de bazı içerik üreticileri tarafından desteklenirken, büyük teknoloji şirketleri açısından tartışmalı bir konu haline geldi. Bazı platformlar, kullanıcıların zaman akışlarını kronolojik olarak görmelerine olanak tanıyan özellikler sunmaya başladı, ancak algoritmik yönlendirme hâlâ baskın durumda.

Markalar ve içerik üreticileri açısından bakıldığında, bu hareketin etkileri karmaşık. Bir yandan organik erişimin daha adil hale gelmesi savunulurken, diğer yandan algoritmalara göre içerik üretenler için yeni stratejiler geliştirme gerekliliği doğuyor.

Eğer siz de sosyal medya kullanımınızı daha bilinçli hale getirmeliyiz.

Kronolojik akış seçeneklerini tercih edin: Eğer platformunuzda böyle bir seçenek varsa, algoritmaların değil, zamanın belirlediği bir akışı takip edebilirsiniz. Farklı platformları keşfedin: Alternatif sosyal medya uygulamalarını ve merkeziyetsiz ağları deneyerek farklı bir deneyim elde edebilirsiniz. Bilgiyi sorgulayın: Karşınıza çıkan içeriğin neden gösterildiğini ve kimin yararına olduğunu sorgulamak, sosyal medya tüketiminizi daha bilinçli hale getirebilir. Bilinçli etkileşimde bulunun: Algoritmalar genellikle en çok etkileşimde bulunduğunuz içerikleri öne çıkarır. Bu yüzden takip ettiğiniz hesapları ve beğendiğiniz içerikleri stratejik olarak seçebilirsiniz.

“Free Our Feeds” hareketi, dijital dünyada bireylerin daha fazla söz sahibi olması için önemli bir adım. McLuhan’ın medya eleştirileri ve Habermas’ın kamusal alan kavramı ışığında değerlendirildiğinde, sosyal medya platformlarının kontrolü kimde olduğu büyük bir tartışma konusudur. Kullanıcılar, sosyal medya kullanımını daha bilinçli hale getirerek, algoritmaların yönlendirdiği değil, kendi tercihlerine dayalı bir dijital deneyim oluşturabilirler. Kontrolü geri almak sizin elinizde!

Kaynakça

  • McLuhan, M. (1964). Understanding Media: The Extensions of Man. MIT Press.
  • Habermas, J. (1989). The Structural Transformation of the Public Sphere: An Inquiry into a Category of Bourgeois Society. MIT Press.
  • Zuboff, S. (2019). The Age of Surveillance Capitalism: The Fight for a Human Future at the New Frontier of Power. PublicAffairs.
  • Pariser, E. (2011). The Filter Bubble: What the Internet Is Hiding from You. Penguin Books.